Kafkaslara doğru yola çıktığımızda, içimizde garip bir acelecilik vardı. Sanki birkaç günde gezip bitiriverecekmişiz gibi gelmişti. Ancak bu topraklara adım attığımızda fark ettik ki, Kafkaslar hızlıca geçilecek bir yer değil. Burası, her yönüyle derinlik isteyen, hissederek yaşanması gereken bir coğrafya. Gürcistan’da geçirdiğimiz günler boyunca bunu defalarca deneyimledik.

Kafkasya, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan gibi ülkeleri kapsayan; doğası, kültürel çeşitliliği ve tarihi mirasıyla yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte merak uyandıran bir yer. Bu yolculuk, bizim için bir seyahatten fazlası oldu

Gürcü mutfağı da bu yolculuğun unutulmaz bir parçasıydı. Khachapuri, Khinkali ve bölgeye özgü şaraplar bize yeni tatlar sundu. Yemeğin yalnızca lezzet değil, aynı zamanda kültürel bir anlatım biçimi olduğunu burada bir kez daha gördük. Kafkaslar, yalnızca bir seyahat rotası değil; tarih, doğa, kültür ve insanın içsel yolculuğunun kesiştiği bir yer. Doğa turizmi, kültürel gezi, yerel mutfak deneyimi, dağ yürüyüşleri gibi birçok farklı ilgi alanına hitap etmesiyle, herkesin kendine uygun bir şeyler bulabileceği bir destinasyon.